-
Yapay Zeka (YZ) Nedir? Hangi Alanlarda Kullanılmaktadır? Ne işimize Yarar?
- Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
- Günlük Hayatta Ne işe Yarar?
- Gelecekte Hangi Alanlarda Kullanılacak? İşsiz Kalacakmıyız?
- YZ’li gelecekte Hangi Meslekler Gözde Hale Gelebilir?
- YZ ve İnsan Birleşebilir mi? Böyle Bir Durumda Okullara İhtiyaç Kalır mı?
Yapay zeka (YZ), bilgisayarların insan benzeri düşünme ve öğrenme yetenekleri kazanması için tasarlanan bir teknolojidir. YZ sistemleri, karmaşık matematiksel ve algoritmik modeller kullanarak verileri işleyerek, öğrenme, algılama ve karar verme yeteneklerini geliştirirler.
YZ’nin tarihsel süreci, 1950’lerde Dartmouth Konferansı’na kadar uzanır. Bu konferans, YZ’nin ilk kez resmi olarak tanımlandığı yerdir. YZ teknolojisi, 1960’larda ve 1970’lerde temel mantık ve dilbilim teorileri üzerine inşa edildi. Ancak o dönemdeki bilgisayarların yetersiz olması, YZ’nin gelişimini sınırladı.
1980’lerde, YZ için daha güçlü bilgisayarların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, YZ’de önemli bir gelişme yaşandı. Bu dönemde, yapay sinir ağları, uzman sistemler ve genetik algoritmalar gibi teknikler, YZ teknolojisinin gelişimine katkıda bulundu.
1990’larda, YZ teknolojisi, bilgisayarların daha da güçlü hale gelmesiyle birlikte, endüstriyel uygulamalar için kullanılmaya başlandı. Bu dönemde, YZ sistemleri, özellikle finans, sağlık, üretim ve hizmet sektörlerinde yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
2000’lerde, internet ve mobil cihazların yaygınlaşması, YZ teknolojisinin gelişimine büyük katkı sağladı. Bu dönemde, büyük veri analizi, doğal dil işleme ve görüntü tanıma teknolojileri gibi YZ alanlarında büyük bir gelişme yaşandı.
Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
Günümüzde, YZ teknolojisi, akıllı evler, akıllı arabalar, sanal asistanlar ve robotlar gibi birçok alanda kullanılmaktadır. YZ teknolojisi, sürekli olarak geliştirilmeye devam ederek, insanların hayatını daha da kolaylaştırmak ve daha akıllı bir dünya yaratmak için çalışmalar sürdürülmektedir.
Yapay Zeka (YZ) teknolojisi, günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. Özellikle son yıllarda YZ teknolojisi büyük ilerlemeler kaydetmiş ve birçok alanda kullanılmaya başlamıştır. Aşağıdaki alanlar, YZ teknolojisinin sıkça kullanıldığı bazı örneklerdir:
- İşletme ve Endüstri: İşletmeler, YZ teknolojisi ile iş süreçlerini otomatize ederek maliyetleri azaltmak ve verimliliği artırmak için çalışıyorlar. Örneğin, üretim süreçlerinde YZ teknolojisi kullanarak, üretim verimliliği artırılabilir.
- Sağlık: YZ teknolojisi, sağlık alanında birçok uygulama için kullanılmaktadır. Örneğin, tıbbi görüntü analizi, hastalık tanısı, ilaç keşfi, genetik analiz ve hasta bakımı gibi birçok alanda YZ teknolojisi kullanılmaktadır.
- Otomotiv: Otomotiv sektörü, YZ teknolojisini kullanarak sürücüsüz araçlar, akıllı navigasyon sistemleri ve diğer birçok uygulama geliştiriyor.
- Eğitim: Eğitim sektörü, YZ teknolojisini öğrenci performansını izlemek, öğrenme materyalleri sunmak ve öğrencilere özel geri bildirimler sağlamak için kullanıyor.
- Pazarlama: Pazarlama sektörü, YZ teknolojisi ile müşterilerin davranışlarını analiz ederek, müşterilere özel pazarlama stratejileri geliştiriyor.
YZ teknolojisi, yakın gelecekte birçok yeni alan için kullanılmaya başlanacak. Örneğin, YZ teknolojisi, robotikte ve insansız hava araçları (İHA) gibi birçok alanda kullanılacak. YZ teknolojisi, tarım, gıda işleme, enerji sektörü ve diğer birçok alanda da kullanılabilir.
Günlük Hayatta Ne işe Yarar?
Günlük hayatta YZ, birçok alanda kullanılır ve birçok işimize yarar. Bazı örnekler şunlardır:
- Akıllı asistanlar: Alexa, Siri ve Google Assistant gibi akıllı asistanlar, YZ teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir. Bu asistanlar, günlük hayatta birçok işimizi yapmamıza yardımcı olur. Örneğin, bir yemek tarifi aramak, bir müzik çalmak, bir hatırlatma ayarlamak, bir etkinlik için bilet satın almak vb.
- Kişiselleştirilmiş öneriler: Netflix, Spotify ve Amazon gibi platformlar, YZ teknolojisi kullanarak, kişiselleştirilmiş öneriler sunar. Bu öneriler, izlediğiniz filmlere, dinlediğiniz müziklere veya satın aldığınız ürünlere dayanır.
- Otomasyon: Endüstriyel işletmeler, üretim ve ürün tasarımı gibi alanlarda, YZ teknolojisi kullanarak otomasyon yapabilirler. Bu sayede, işler daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yapılabilir.
- Sağlık: YZ teknolojisi, tıp alanında da kullanılır. Örneğin, bir doktor, bir hastalık teşhisinde YZ teknolojisinden yararlanabilir veya bir hastanın sağlık durumunu izlemek için bir YZ tabanlı cihaz kullanılabilir.
- Güvenlik: YZ teknolojisi, güvenlik kameraları ve biyometrik kimlik doğrulama sistemleri gibi alanlarda kullanılır. Bu sayede, hırsızlık, saldırı veya sahte kimlik kullanımı gibi durumlar önlenir.
- Oyun: YZ teknolojisi, oyun endüstrisinde de kullanılır. Örneğin, oyunlarda akıllı düşmanlar, akıllı arayüzler ve gerçekçi grafikler oluşturmak için kullanılabilir.
- Sesli komutlar: YZ teknolojisi, sesli komutları anlamak ve yürütmek için kullanılır. Bu sayede, ev otomasyon sistemleri veya akıllı telefonlardaki uygulamalar, sadece sesli komutlarla yönetilebilir.
Bu örneklerin yanı sıra, YZ teknolojisi text to image (metinden resim oluşturma), dil çevirisi, duygu analizi, ses tanıma ve çeviri, arama motorları ve arama reklamcılığı gibi birçok alanda kullanılır.
Gelecekte Hangi Alanlarda Kullanılacak? İşsiz Kalacakmıyız?
YZ teknolojisi, gelecekte birçok alanda kullanılmaya devam edecek ve hayatımızın birçok alanını etkileyecektir. Bazı örnekler şunlardır:
- Otomotiv endüstrisi: YZ teknolojisi, sürücüsüz araçlar gibi otonom araçlarda kullanılabilecektir. Bu teknoloji, araçların çevrelerindeki nesneleri algılamalarına, trafik koşullarını analiz etmelerine ve güvenli bir şekilde sürüş yapmalarına yardımcı olacaktır.
- Sağlık sektörü: YZ teknolojisi, tıbbi teşhis ve tedavi alanlarında kullanılabilecektir. Bu teknoloji, doktorların hastalıkları daha doğru bir şekilde teşhis etmelerine ve tedavi planlarını daha iyi bir şekilde özelleştirmelerine yardımcı olabilir.
- Tarım sektörü: YZ teknolojisi, tarım sektöründe kullanılarak bitkilerin büyümesini izlemek ve hasat verimini artırmak için kullanılabilir.
- Eğitim sektörü: YZ teknolojisi, eğitim sektöründe kullanılarak öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunabilir. Bu teknoloji, öğrencilerin öğrenme tarzlarına ve hızlarına uygun olarak öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Bireyler bu teknolojiden faydalanabileceklerdir. Örneğin, kişisel sağlık yardımcısı uygulamaları, dil öğrenme uygulamaları ve sesli asistan uygulamaları gibi YZ teknolojisi kullanılarak geliştirilmiş uygulamalar, bireylerin hayatını kolaylaştırabilir.
YZ teknolojisi nedeniyle işsiz kalınması ise mümkün değildir. YZ teknolojisi, birçok iş alanında daha verimli ve etkili bir şekilde çalışmamıza yardımcı olacaktır. Bununla birlikte, bazı işlerin değişebileceği veya ortadan kalkabileceği doğrudur. Ancak, YZ teknolojisi aynı zamanda yeni işlerin de ortaya çıkmasına neden olabilir. Örneğin, YZ teknolojisi konusunda uzmanlaşmış kişilerin yeni iş fırsatları yaratabileceği gibi, YZ teknolojisi kullanılarak geliştirilmiş uygulama ve cihazların da üretimi için yeni iş imkanları ortaya çıkabilir.
Özellikle, YZ teknolojisi, daha önce mümkün olmayan yeni iş modellerinin ve endüstrilerin ortaya çıkmasına da yol açabilir. Örneğin, sürücüsüz araçların ortaya çıkmasıyla birlikte, yeni ulaşım hizmetleri sunan şirketlerin ve iş modellerinin ortaya çıkması beklenmektedir.
Ayrıca, YZ teknolojisi kullanımının artması, işgücüne ihtiyaç duyulduğu alanlarda da iş fırsatları yaratabilir. Örneğin, YZ teknolojisi, tıp alanında kullanıldığında, yapay zeka algoritmalarının analizi yapması için insan doktorlara ihtiyaç duyulacaktır.
Sonuç olarak, YZ teknolojisinin hayatımıza daha fazla entegre olması kaçınılmazdır. Ancak, bu teknolojinin işsizliğe neden olacağına dair endişelerin de abartılı olduğunu söylemek gerekir. Yeni işlerin ortaya çıkacağı, bazı işlerin değişeceği veya ortadan kalkacağı bir süreç olacaktır. Bu nedenle, iş dünyasındaki değişikliklere adapte olmak ve YZ teknolojisine uygun becerileri edinmek, gelecekte iş imkanlarını artırmak için önemli olacaktır.
YZ’li gelecekte Hangi Meslekler Gözde Hale Gelebilir?
YZ teknolojisi kullanımının artmasıyla birlikte, bu alanda uzmanlaşan ve YZ teknolojisini kullanabilen mesleklerin popülerliği de artabilir. İşte YZ’li gelecekte gözde mesleklerden bazıları:
- Veri Bilimcileri: YZ teknolojisi kullanımının artmasıyla birlikte, veri bilimcilerinin önemi de artacaktır. Veri bilimcileri, büyük veri kümelerini analiz ederek, makine öğrenimi algoritmalarının kullanımıyla tahmin modelleri oluştururlar.
- Yapay Zeka Mühendisleri: YZ teknolojisine dayalı uygulamaları tasarlayan ve geliştiren yapay zeka mühendisleri, gelecekte önemli mesleklerden biri olacaktır. Bu meslek için, makine öğrenimi, doğal dil işleme ve diğer yapay zeka teknolojilerinde uzmanlık gerekmektedir.
- Robot Mühendisleri: Robot teknolojisi, YZ teknolojisinin bir parçasıdır ve gelecekte daha da yaygınlaşması beklenmektedir. Robot mühendisleri, robotik sistemleri tasarlar, geliştirir ve üretir.
- YZ Etiği Uzmanları: YZ teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte, YZ etiği uzmanları, yapay zeka teknolojilerinin doğru ve etik kullanımını sağlamak için gereklidir. Bu meslek için, YZ teknolojilerinin etik, yasal ve sosyal yönlerinde uzmanlık gereklidir.
- YZ Destekli Tıp Uzmanları: YZ teknolojisi tıp alanında da yaygınlaşmaktadır. Yapay zeka destekli teşhis, tedavi ve hasta bakımı için YZ destekli tıp uzmanlarına ihtiyaç duyulacaktır.
- YZ Destekli Eğitim Uzmanları: YZ teknolojisi, eğitim alanında da kullanılmaktadır. Yapay zeka destekli öğrenme teknolojilerini tasarlayan ve geliştiren YZ destekli eğitim uzmanları, gelecekte önemli mesleklerden biri olabilir.
Yukarıda belirtilen mesleklerin yanı sıra, YZ teknolojisi kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok alanda uzmanlaşmış YZ teknolojisi kullanıcılarına da ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle, YZ teknolojisi alanında uzmanlaşmak, gelecekte iş imkanları açısından avantaj sağlayacaktır.
YZ ve İnsan Birleşebilir mi? Böyle Bir Durumda Okullara İhtiyaç Kalır mı?
YZ ve insanın birleşebilmesi, günümüz teknolojisi açısından henüz mümkün değildir. Ancak, bu konuda araştırmalar ve çalışmalar devam etmektedir. Bazı bilim insanları, YZ teknolojisinin insan beyniyle birleştirilmesinin mümkün olabileceğini düşünmektedir. Bununla birlikte, bu tür çalışmalar henüz deneysel aşamada (neuralink) olduğu için, bu konuda net bir şeyler söylemek mümkün değildir.
Eğer YZ ve insan birleşebilirse, bu çok farklı bir dünya yaratabilir ve birçok alanda yeni olanaklar sunabilir. Bununla birlikte, bu durumda insanların eğitim alması hala önemli olacaktır. Eğitim, insanların YZ teknolojisiyle birleşmesi durumunda bile, düşünme, yaratıcılık, problem çözme, etik ve sosyal beceriler gibi insan odaklı nitelikleri geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
Bu nedenle, YZ ve insan birleşmesi durumunda bile, eğitim ve öğrenme süreçleri, insanların zihinsel, duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmek için önemli kalacaktır. Ancak, bu durumda eğitim, teknolojik değişikliklere uygun olarak güncellenmiş olacaktır. Örneğin, YZ teknolojisi ile birleşmiş insanlar, bu teknolojinin yarattığı veri miktarını anlamak, analiz etmek ve yönetmek için eğitim almaları gerekebilir.
-
Kuantum Bilgisayarlar Mevcut Şifreleme Yöntemlerini Geçersiz Kılıyor, Neden?
Kuantum bilgisayarlar, mevcut şifreleme sistemlerini geçersiz kılmak için bazı avantajlara sahiptirler. Klasik bilgisayarlar, şifreleri kırarak bilgiye erişmek için zorlu matematiksel hesaplamalar yapmak zorundadırlar. Ancak kuantum bilgisayarlar, bu hesaplamaları çok daha hızlı bir şekilde yapabilirler.
Özellikle, kuantum bilgisayarlar, Shor algoritması adı verilen bir algoritma kullanarak RSA gibi popüler şifreleme sistemlerinin temelini oluşturan asal sayıları faktörize etme yeteneğine sahiptirler. Bu, özel anahtarları bulma sürecini önemli ölçüde hızlandırır ve bu da mevcut şifreleme sistemlerinin güvenliğini ortadan kaldırır.
Shor algoritması, kuantum bilgisayarlar tarafından kullanılan bir algoritmadır ve özellikle büyük sayıların asal çarpanlarına ayrılmasında kullanılır. Asal çarpanlarına ayrılma problemi, kriptografi alanında sıklıkla kullanılan RSA gibi şifreleme sistemlerinin temelini oluşturur.
Klasik bilgisayarlar tarafından bu problemi çözmek için kullanılan algoritmalar, büyük sayıların asal çarpanlarına ayrılmasında oldukça yavaştır. Ancak, Shor algoritması kuantum bilgisayarlar tarafından kullanıldığında, bu problemi oldukça hızlı bir şekilde çözebilir.
Shor algoritması, büyük sayıların faktörize edilmesinde kullanılan bir matematiksel dönüşüm olan Fourier dönüşümünü kullanır. Kuantum bilgisayarlar, paralel hesaplama özelliklerini kullanarak Fourier dönüşümünü hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirler ve bu sayede büyük sayıların asal çarpanlarına erişebilirler.
Shor algoritması, kuantum bilgisayarların gücünü kullanarak, klasik bilgisayarların yapamayacağı şekilde büyük sayıların faktörize edilmesini sağlar. Bu nedenle, Shor algoritması, kuantum bilgisayarların RSA gibi şifreleme sistemlerini kırmalarına olanak tanır ve bu da mevcut şifreleme yöntemlerinin güvenliğini ciddi şekilde tehdit eder.
Ek olarak, kuantum bilgisayarlar Grover algoritması adı verilen bir diğer algoritma kullanarak simetrik şifreleme sistemlerini kırmak için kullanılabilirler. Bu algoritma, bir anahtarı bulmak için gereken hesaplama miktarını önemli ölçüde azaltabilir.
Grover algoritması, kuantum bilgisayarlar tarafından kullanılan bir algoritmadır ve arama problemlerinde kullanılır. Özellikle, bir veri kümesinde belirli bir öğenin konumunu veya özelliklerini bulma problemini çözmekte oldukça etkilidir.
Klasik bilgisayarlar tarafından bu tür problemleri çözmek için kullanılan algoritmalar, veri kümesindeki her öğeyi tek tek kontrol etmek zorunda kalır. Ancak, Grover algoritması kuantum bilgisayarlar tarafından kullanıldığında, veri kümesindeki bir öğenin konumunu çok daha hızlı bir şekilde bulabilir.
Grover algoritması, veri kümesindeki bir öğenin konumunu bulmak için kuantum mekanik prensiplerini kullanır. Algoritma, veri kümesindeki her öğeyi tek tek kontrol etmek yerine, paralel olarak tüm öğeleri kontrol eder ve veri kümesinin boyutuna göre matematiksel hesaplamaları oldukça hızlandırır.
Grover algoritması, klasik bilgisayarlar tarafından kullanılan arama algoritmalarından önemli ölçüde daha hızlıdır ve veri kümesindeki bir öğenin konumunu bulmak için gereken hesaplama miktarını düşürür. Bu nedenle, Grover algoritması, kuantum bilgisayarların arama problemlerini hızlı bir şekilde çözmelerine olanak tanır ve bu alanda çeşitli uygulamalara sahiptir.
Bu nedenlerden dolayı, kuantum bilgisayarların gelişimi, mevcut şifreleme sistemlerinin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor ve bu alanda yeni şifreleme yöntemlerinin geliştirilmesi gerekiyor.
Yeni Şifreleme Teknolojileri Neler?
- Post-Quantum Cryptography (PQC): PQC, kuantum bilgisayarların gücünden bağımsız olarak güvenli bir şekilde şifreleme yapmak için kullanılan bir yöntemdir. PQC algoritmaları, kuantum bilgisayarlar tarafından kullanıldığında da kırılamayan şifreleme yöntemleri kullanır.
- Quantum Key Distribution (QKD): QKD, kuantum mekaniği prensiplerini kullanarak güvenli bir şekilde anahtar dağıtımı yapmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, klasik bilgisayarlar ve kuantum bilgisayarlar arasında güvenli bir şekilde veri iletimi sağlar.
- Lattice-Based Cryptography: Lattice-Based Cryptography, kuantum bilgisayarlar tarafından kırılamayan bir şifreleme yöntemi olarak kabul edilir. Bu yöntem, matematiksel bir yapı olan “lattice”ler kullanarak şifreleme yapar.
- Code-Based Cryptography: Code-Based Cryptography, kuantum bilgisayarlar tarafından kırılamayan bir diğer şifreleme yöntemidir. Bu yöntem, hata düzeltici kodlar kullanarak şifreleme yapar.
Bu yöntemlerin tamamı, kuantum bilgisayarların gücünden bağımsız olarak güvenli bir şekilde şifreleme yapmak için tasarlanmıştır. Ancak, bu yöntemlerin kullanımı henüz yaygın değildir ve mevcut şifreleme yöntemlerinin çoğu, kuantum bilgisayarların gücüne karşı savunmasız kalmaktadır. Bu nedenle, kuantum bilgisayarların gelişmesiyle birlikte, daha güvenli şifreleme yöntemleri üzerine çalışmalar devam etmektedir.
-
Akıllı ve Dirençli Bir Şehir Oluşturmak için Neler Yapılabilir
- Enerji Verimliliği
- Yeşil Altyapı
- Sürdürülebilir Su Yönetimi
- Akıllı Ulaşım
- Dijital Dönüşüm
- Risk Yönetimi
- Toplumsal Katılım
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği, belirli bir enerji girdisiyle elde edilen çıktının artırılması veya aynı çıktının daha az enerji kullanarak elde edilmesidir. Enerji verimliliği, çevre koruma, enerji tasarrufu ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi gibi birçok fayda sağlar.
Enerji verimliliği, birçok farklı alanda uygulanabilir. Örneğin, binalarda enerji verimliliği, binaların ısı yalıtımı, doğru aydınlatma, düşük enerjili cihazlar ve iklimlendirme sistemlerinin kullanımı gibi yöntemlerle artırılabilir. Endüstriyel tesislerde enerji verimliliği, enerji verimli makinelerin kullanımı, atık ısı geri kazanımı, akıllı kontrol sistemleri ve enerji yönetim sistemlerinin uygulanması gibi yöntemlerle artırılabilir.
Enerji verimliliği, aynı zamanda toplu taşıma araçları, ulaşım ağları, tarım ve tarım işlemleri, enerji üretim ve dağıtım sistemleri gibi birçok alanda da uygulanabilir. Bunların hepsi, enerji verimliliğinin, çevre koruma, enerji tasarrufu, enerji bağımsızlığı ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi gibi birçok fayda sağlamasına yardımcı olur.
Enerji verimliliği sağlamak için birçok farklı yöntem ve teknoloji bulunmaktadır. Bunlar arasında şunlar yer alabilir:
- Yalıtım: Isı kaybını azaltmak için binaların duvarları, çatıları ve zeminleri gibi yerleri yalıtmak, enerji verimliliğini artırabilir.
- Enerji verimli aydınlatma: LED ve kompakt florasan lambalar gibi düşük enerjili aydınlatma cihazları kullanmak, enerji tüketimini azaltabilir.
- Enerji verimli cihazlar: Düşük enerjili buzdolapları, çamaşır makineleri, bulaşık makineleri ve diğer cihazlar kullanmak, enerji tasarrufu sağlayabilir.
- Atık ısı geri kazanımı: Endüstriyel tesislerde atık ısı geri kazanımı yaparak, atık ısıyı yeniden kullanarak enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.
- Enerji yönetim sistemleri: Binalarda veya endüstriyel tesislerde enerji yönetim sistemleri kullanarak, enerji tüketimini optimize edebilir ve enerji verimliliğini artırabilirsiniz.
- Akıllı bina sistemleri: Akıllı bina sistemleri, binaların enerji kullanımını izlemek, kontrol etmek ve optimize etmek için kullanılabilir.
- Yeşil enerji: Güneş, rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal enerji gibi yeşil enerji kaynakları kullanarak, enerji verimliliğini artırabilirsiniz.
- Toplu taşıma: Toplu taşıma kullanarak, araç başına düşen enerji tüketimini azaltabilir ve daha az enerji kullanarak daha fazla kişiyi taşıyabilirsiniz.
- Düşük karbonlu ulaşım: Bisiklet veya yürüyüş gibi düşük karbonlu ulaşım yöntemlerini teşvik ederek, karbon ayak izini azaltabilirsiniz.
- Geri dönüşüm: Atıkları geri dönüştürerek, malzeme ve enerji kaynaklarını koruyabilir ve atık üretimini azaltabilirsiniz.
- Su tasarrufu: Su tasarruflu musluklar, duş başlıkları ve tuvaletler kullanarak su tüketimini azaltabilirsiniz. Bu da enerji tüketimini azaltır, çünkü su ısıtma ve pompalama için enerji gerektirir.
- Sürdürülebilir tarım: Sürdürülebilir tarım uygulamaları, tarımın verimliliğini artırırken, aynı zamanda su kaynaklarını, toprağı ve biyoçeşitliliği korur.
- Yerel üretim: Yerel olarak üretilen gıda ve malzemeler, taşıma maliyetlerini azaltır ve karbon ayak izini azaltır.
- Enerji verimli şehir planlaması: Şehir planlaması, enerji verimli binalar, toplu taşıma sistemleri, bisiklet yolları ve yeşil alanlar gibi sürdürülebilir uygulamaları içermelidir.
- Enerji verimli üretim süreçleri: Endüstriyel tesislerde, enerji verimli makineler, atık ısı geri kazanımı, akıllı kontrol sistemleri ve enerji yönetim sistemleri kullanarak üretim süreçlerinin enerji verimliliğini artırabilirsiniz.
- Eğitim ve farkındalık: Enerji verimliliği konusunda eğitim ve farkındalık yaratmak, insanların enerji tasarrufu yapmalarını ve enerji verimli uygulamaları benimsemelerini sağlar.
Yeşil Altyapı
Yeşil altyapı, doğal sistemlerin ve ekolojik süreçlerin kentsel alanlarda entegre edilmesi ve kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, kentsel alanlarda sürdürülebilir bir çevre sağlamak, doğal kaynakları korumak ve doğal afet risklerini azaltmak için kullanılan bir stratejidir.
Yeşil altyapı, genellikle yeşil çatılar, duvar bahçeleri, yağmur bahçeleri, doğal sulak alanlar, ağaçlar ve diğer bitki örtüleri gibi doğal özelliklerden oluşan yapay yapılar ile gerçekleştirilir. Bu doğal özellikler, suyun emilmesi, hava kirliliğinin azaltılması, sıcaklık ve nemin düzenlenmesi, karbon emilimi, doğal yaşam alanları sağlamak gibi birçok avantaj sağlar.
Yeşil altyapı, birçok avantaj sağlamakla birlikte, kentsel alanların sürdürülebilirliği için de önemlidir. Geleneksel altyapılar, genellikle enerji ve kaynak tüketimi yüksek ve doğal kaynakları tüketici olduğu için çevresel etkileri olumsuz yönde etkiler. Bununla birlikte, yeşil altyapılar doğal kaynakları daha iyi yönetmek için tasarlanmıştır, bu da enerji ve kaynak tüketimini azaltırken, aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilirliğini korumaya yardımcı olur.
Özetlemek gerekirse, yeşil altyapı, doğal sistemlerin ve ekolojik süreçlerin kentsel alanlarda entegre edilmesi ve kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, sürdürülebilir bir çevre sağlamak, doğal kaynakları korumak ve doğal afet risklerini azaltmak için kullanılan bir stratejidir.
Sürdürülebilir Su Yönetimi
Sürdürülebilir su yönetimi, su kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılması, korunması ve yönetilmesi için tasarlanmış bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini ve gelecekteki nesillerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler.
Sürdürülebilir su yönetimi, su kaynaklarının korunması, su tasarrufu, suyun yeniden kullanımı ve atık suyun geri dönüştürülmesi gibi birçok farklı stratejiyi içerir. Bu stratejiler, suyun tüketimini azaltarak ve doğal kaynakların daha iyi yönetilmesine yardımcı olarak, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini arttırmaya yardımcı olur.
Sürdürülebilir su yönetimi, özellikle kentsel alanlarda önemlidir. Kentlerde nüfus artışı, sanayileşme ve şehirleşme, su kaynaklarının hızla tüketilmesine ve kirlenmesine neden olabilir. Sürdürülebilir su yönetimi, su kaynaklarının tüketimini azaltarak, kentsel alanlarda suyun daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Bu, doğal kaynakların daha az tüketilmesine, su kirliliğinin azaltılmasına ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin arttırılmasına yardımcı olur.
Sürdürülebilir su yönetimi, su kaynaklarının korunması, yönetimi ve kullanımı ile ilgili birçok farklı stratejiyi içermektedir. Bu stratejiler, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini arttırarak, su tüketimini azaltarak, su kirliliğini önleyerek ve gelecekteki nesillerin su ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde doğal kaynakları koruyarak, kentsel alanlarda sürdürülebilir bir su yönetimi sağlar.
- Kaynakların korunması: Su kaynakları, doğal kaynaklardır ve sürdürülebilirliği için korunmaları gereklidir. Bu nedenle, iyi bir su yönetimi, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için tasarlanmalıdır.
- Verimli kullanım: Su kaynaklarının verimli kullanımı, sürdürülebilir su yönetiminin en önemli bileşenlerinden biridir. Verimli kullanım, su tüketimini azaltarak su kaynaklarının sürdürülebilirliğini arttırır.
- Atık su yönetimi: Atık su yönetimi, su kaynaklarının kirlenmesini önleyen ve suyun geri dönüşümünü sağlayan bir süreçtir. İyi bir atık su yönetimi, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini arttırmaya yardımcı olur.
- Toplumsal katılım: İyi bir su yönetimi için toplumsal katılım önemlidir. Toplumun su yönetimine katılımı, su kaynaklarının korunması, suyun verimli kullanımı ve atık su yönetimi gibi konularda farkındalığı artırır.
- Su yönetim planları: Su kaynaklarının yönetimi için stratejik su yönetim planlarına ihtiyaç vardır. Bu planlar, su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelecekteki ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan politikaları ve önlemleri belirler.
- Teknolojik çözümler: Teknolojik gelişmeler, su yönetimi alanında da önemli bir role sahiptir. İleri teknolojiler, su kaynaklarının korunması, suyun verimli kullanımı, atık su yönetimi ve suyun geri dönüşümü gibi konularda önemli çözümler sunabilir.
Akıllı Ulaşım
Akıllı ulaşım, teknolojik çözümler kullanarak ulaşım sektöründe daha etkili, çevre dostu, ekonomik ve sürdürülebilir bir sistem oluşturmaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, gelişmiş teknolojiler, veri analizi ve entegre bir ulaşım sistemi ile birlikte düşük karbon emisyonları, daha verimli ulaşım ve daha az trafik sıkışıklığı gibi faydalar sağlamayı amaçlamaktadır.
Kişiler olarak, akıllı ulaşıma katkıda bulunmak için aşağıdaki adımlar atılabilir:
- Ulaşımı paylaşın: Araç paylaşımı, toplu taşıma kullanımı, bisiklet veya yürüyüş gibi paylaşımlı ulaşım seçenekleri, karbon ayak izinizi azaltarak akıllı ulaşım sistemlerine katkıda bulunabilir.
- Teknolojik uygulamaları kullanın: Akıllı ulaşım uygulamaları, trafik yoğunluğu ve seyahat süresi gibi bilgileri toplayarak daha verimli bir ulaşım sistemi oluşturulmasına yardımcı olabilir.
- Elektrikli araçlar kullanın: Elektrikli araçlar, daha az karbon emisyonu üreten, sessiz ve daha çevre dostu bir seyahat seçeneği sunar.
Yerel yönetimler, akıllı ulaşım sistemlerinin oluşturulmasında liderlik rolü oynarlar. Aşağıdaki adımlar, yerel yönetimlerin akıllı ulaşım sistemlerinin geliştirilmesinde rol alabilecekleri birkaç örnekten birkaçıdır:
- Veri analizi: Yerel yönetimler, ulaşım sistemlerini izlemek ve analiz etmek için gelişmiş veri analizi araçlarını kullanabilirler. Bu, ulaşım sistemlerindeki zayıf noktaları belirleyerek daha verimli ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi oluşturulmasına yardımcı olabilir.
- Ulaşım planlama: Yerel yönetimler, trafik sıkışıklığı, toplu taşıma erişimi, bisiklet yolları, yürüyüş yolları gibi faktörleri göz önünde bulundurarak ulaşım planlama stratejileri geliştirebilirler.
- Akıllı ulaşım teknolojileri kullanımı: Yerel yönetimler, akıllı trafik yönetimi sistemleri, toplu taşıma uygulamaları, bisiklet paylaşımı uygulamaları gibi teknolojik uygulamaları kullanarak ulaşım sistemi verimliliğini artırabilir.
- Yenilenebilir enerji kullanımı: Yerel yönetimler, ulaşım sisteminin enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklarla karşılayarak daha çevre dostu bir sistem oluşturabilirler.
- Toplu taşıma teşvikleri: Yerel yönetimler, toplu taşıma kullanımını teşvik etmek için indirimli ücretler, sık seferler, modern araçlar ve daha fazla erişilebilirlik sağlayan çözümler sunabilirler.
- Bisiklet yolları ve yürüyüş yolları: Yerel yönetimler, bisiklet yolları ve yürüyüş yolları oluşturarak insanları daha çevre dostu ve sağlıklı ulaşım seçenekleri kullanmaya teşvik edebilirler.
- Ulaşım paylaşımı: Yerel yönetimler, araç paylaşımı ve paylaşımlı ulaşım seçeneklerini teşvik ederek trafik sıkışıklığını azaltabilirler.
- Akıllı park sistemleri: Yerel yönetimler, akıllı park sistemleri gibi teknolojik çözümlerle trafik yoğunluğunu azaltabilirler.
- Bu adımların yanı sıra, yerel yönetimlerin sürdürülebilir ulaşım politikaları geliştirmesi, kamuoyunu bilinçlendirmesi ve ulaşım sektöründe iş birliği yapması da önemlidir.
Dijital Dönüşüm
Dijital dönüşüm, bir organizasyonun iş süreçlerini ve operasyonlarını dijital teknolojiler kullanarak yeniden tasarlamasıdır. Bu süreç, verimlilik, işletme hızı ve müşteri deneyimi açısından faydalar sağlayabilir.
Dijital dönüşümün ana unsurlarından biri, verilerin toplanması, analizi ve kullanımıdır. Bu süreç, daha iyi kararlar alınmasına, iş süreçlerinin daha hızlı ve daha verimli hale getirilmesine ve müşterilerle daha iyi etkileşimler kurulmasına yardımcı olabilir.
Dijital dönüşümün bir başka unsuru, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesidir. Bu, manuel işlemlerin ve rutin görevlerin otomatik hale getirilerek insan hatalarının azaltılması ve zaman ve maliyet tasarrufu sağlanması anlamına gelir.
Diğer bir unsuru ise, işletmelerin dijital teknolojilerle daha fazla etkileşim kurmasına olanak tanıyan yeni iş modellerinin geliştirilmesidir. Bu, müşterilere daha fazla değer sağlama, pazarlama ve satış faaliyetlerinde daha yüksek başarı oranları ve yeni gelir kaynakları yaratma imkanı sunar.
Dijital dönüşüm, organizasyonların teknolojik değişimlere uyum sağlamalarını sağlar ve gelecekteki iş gereksinimlerine hazırlanmalarına yardımcı olur. Bu nedenle, işletmelerin dijital dönüşüme yatırım yapması, rekabet avantajı sağlamalarına, inovasyonlarını artırmalarına ve sürdürülebilir büyüme sağlamalarına yardımcı olabilir.
Akıllı şehirler için dijital dönüşümde izlenecek yollar şunlardır:
- Veri toplama ve analizi: Akıllı şehirler için dijital dönüşümün temel taşı veri toplama ve analizidir. Akıllı şehirlerde kullanılacak sensörler, cihazlar ve uygulamalar ile ilgili veriler toplanmalı ve analiz edilmelidir. Bu veriler, trafik, hava kirliliği, su tüketimi, enerji tüketimi, afet yönetimi gibi alanlarda kullanılabilir.
- Altyapı ve güvenlik: Akıllı şehirlerde kullanılan dijital teknolojilerin uygun bir altyapı ile desteklenmesi ve güvenlik önlemlerinin alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, veri merkezleri, ağ bağlantıları ve güvenlik duvarları gibi altyapıların sağlamlaştırılması ve siber güvenlik önlemlerinin alınması önemlidir.
- Akıllı ulaşım: Akıllı ulaşım, trafik akışını optimize etmek ve araç yoğunluğunu azaltmak için kullanılan teknolojileri kapsar. Bu kapsamda, trafik yönetim sistemleri, park yerleri, toplu taşıma sistemleri ve otonom araçlar gibi teknolojiler kullanılabilir.
- Sürdürülebilir enerji: Akıllı şehirlerin enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir hale getirilmesi için dijital teknolojiler kullanılabilir. Bu kapsamda, akıllı ağlar, enerji depolama sistemleri, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi teknolojiler kullanılabilir.
- Akıllı binalar: Akıllı binalar, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik için önemlidir. Akıllı bina teknolojileri, bina yönetim sistemleri, aydınlatma, ısıtma, havalandırma ve güvenlik sistemleri gibi alanlarda kullanılabilir.
- Hizmetler ve kamu yönetimi: Akıllı şehirlerde, kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesi ve daha etkili hale getirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, dijital hizmetler, belediye yönetimi, kamu hizmetleri, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi alanlarda teknolojiler kullanılabilir.
- Katılımcılık ve açıklık: Akıllı şehirlerin yönetiminde katılımcılık ve açıklık önemlidir. Bu nedenle, toplulukların katılımı, şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlamak için dijital teknolojiler kullanılabilir.
Risk Yönetimi
Akıllı ve dirençli şehirlerde risk yönetimi, potansiyel risklerin önceden belirlenmesi, analiz edilmesi ve bunlara karşı önlemler alınması sürecidir. Bu riskler, doğal afetler, iklim değişikliği, siber saldırılar, trafik kazaları, su kaynaklarının tükenmesi gibi çeşitli alanlarda olabilir.
Risk yönetimi süreci aşağıdaki adımları içerir:
- Risklerin belirlenmesi: Akıllı şehirlerdeki riskler, kentsel alanlar, su kaynakları, enerji tesisleri, ulaşım sistemleri, binalar ve diğer altyapılar gibi çeşitli alanlarda bulunabilir. Bu nedenle, tüm bu alanlarda potansiyel risklerin belirlenmesi ve kaydedilmesi gerekmektedir.
- Risk analizi: Potansiyel risklerin analiz edilmesi, bu risklerin ne kadar büyük veya küçük olduğunu belirlemeye yardımcı olur. Bu analiz, risklerin kaynaklarını, etkilerini ve olası sonuçlarını belirlemek için kullanılabilir.
- Risk önceliklendirme: Belirlenen risklerin önceliklendirilmesi, hangi risklerin öncelikli olarak ele alınması gerektiğine karar vermek için kullanılır. Bu önceliklendirme, risklerin etkisine, olası sonuçlarına ve meydana gelme olasılığına bağlı olarak yapılabilir.
- Risk yönetim planı hazırlama: Risklerin belirlenmesi, analizi ve önceliklendirilmesi sonrasında, bir risk yönetim planı hazırlanmalıdır. Bu plan, her risk için uygun önlemlerin alınması, risklerin yönetimi için sorumlu olan kişilerin ve kurumların belirlenmesi ve risklerle ilgili tüm bilgilerin belgelenmesini içermelidir.
- Riskleri azaltma ve önlemler alma: Risk yönetim planı, risklerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri içermelidir. Bu önlemler, daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, akıllı ulaşım sistemlerinin kurulması, afet yönetimi planlarının hazırlanması, güvenli internet altyapısı sağlama, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi çeşitli alanlarda alınabilir.
- Risk yönetim planının uygulanması: Risk yönetim planının uygulanması, belirlenen riskleri azaltmak için alınan önlemleri uygulamak, riskleri izlemek ve gerektiğinde planı güncellemek için kullanılır.
- Risk yönetimi planının gözden geçirilmesi: Risk
- yönetim planının düzenli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Bu, potansiyel yeni risklerin belirlenmesi, mevcut risklerin değerlendirilmesi ve yönetim planının güncellenmesi anlamına gelir. Gözden geçirme, risk yönetim planının etkililiğini artırmak ve potansiyel risklere karşı daha hazırlıklı olmak için önemlidir.
- Akıllı ve dirençli şehirlerde risk yönetimi, birçok farklı disiplini içeren bir süreçtir. Yerel yönetimler, akademik kurumlar, sivil toplum örgütleri ve özel sektör kuruluşları gibi çeşitli kurum ve kişiler arasında işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu sayede, şehirlerdeki riskler azaltılabilir ve daha sürdürülebilir, akıllı ve dirençli şehirler oluşturulabilir.
Toplumsal Katılım
Toplumsal katılım, akıllı ve dirençli şehirlerin planlanması ve yönetiminde yerel halkın, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün ve diğer paydaşların aktif olarak dahil olduğu bir süreçtir. Bu, şehirlerin ihtiyaçlarına daha uygun çözümler üretmek, toplumun beklentilerine cevap vermek ve şehir halkının şehirleriyle daha güçlü bir bağ kurmasını sağlamak açısından son derece önemlidir.
Akıllı ve dirençli şehirlerde toplumsal katılımın sağlanması için birkaç yol izlenebilir:
- Bilgilendirme ve farkındalık oluşturma: Toplumun şehirlerindeki değişiklikler ve yenilikler hakkında bilgilendirilmesi, farkındalık yaratmak ve katılımı artırmak için önemlidir. Bu amaçla, yerel yönetimler ve diğer kuruluşlar, düzenli olarak toplantılar, seminerler, sosyal medya kampanyaları gibi etkinlikler düzenleyebilir.
- Çeşitli katılım yöntemleri kullanımı: Toplumsal katılımı artırmak için, yerel yönetimler çeşitli katılım yöntemleri kullanabilirler. Bunlar arasında anketler, çevrimiçi forumlar, topluluk toplantıları ve çalışma grupları yer alır.
- İşbirliği yapmak: Yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör kuruluşları gibi tüm paydaşların bir araya gelerek işbirliği yapması, şehrin ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmek açısından önemlidir. Bu işbirliği, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir şehir planlaması ve yönetimi için gereklidir.
- Yerel halkın görüşlerini dikkate alma: Şehir planlama ve yönetiminde yerel halkın görüşleri ve beklentileri dikkate alınmalıdır. Bu, daha iyi bir katılım ve daha sürdürülebilir bir şehir planlaması ve yönetimi için önemlidir.
Akıllı ve dirençli şehirlerde toplumsal katılımın sağlanması, şehirlerin daha sürdürülebilir ve akıllı hale gelmesine yardımcı olacaktır. Bu nedenle, yerel yönetimler ve diğer paydaşlar, toplumsal katılımı artırmak için çeşitli yollar kullanarak halkı daha aktif bir şekilde dahil etmelidir.
-
Counter-Strike 2
Counter-Strike 2, CS:GO oyununa ücretsiz bir güncelleme olarak bu yaz sunulacak. Oyunda kapsamlı ve temel değişiklikler söz konusu. Sis bombaları artık çevresiyle etkileşime geçen; ışığa, silah atışlarına ve patlamalara tepki gösteren dinamik hacimsel nesnelere dönüştürülmüş durumda. Ayrıca, duman, çevreyle etkileşime giren ve ateşe, patlamalara veya aydınlatmaya tepki veren dinamik hacimsel nesneler yaratacak.
Counter Strike 2, CS:GO oyununa ücretsiz bir güncelleme olarak bu yaz sunulacak.
-
Powerlifting’e başlarken
Powerlifting’e Başlamak İçin Ne Yapmalı? Nasıl Bir Yol İzlemeli? İnternet vasıtasıyla öğrendikllerim;
Powerlifting, üç temel kaldırma hareketi olan bench press, squat ve deadlift’ten oluşan bir spor dalıdır. Powerlifting, vücut geliştirmeden farklı olarak kas kütlesi değil, güç ve performans odaklıdır. Powerlifting yapmak isteyenlerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendilerini hazırlamaları gerekir.
Powerlifting’e başlamak için öncelikle şu adımları izlemek faydalı olacaktır:
1) Kendi ilgi, yetenek ve hedeflerinizi belirleyin. Powerlifting yapmak istemenizin sebebi nedir? Hangi hareketlerde ne kadar kaldırmak istiyorsunuz? Hangi yarışmalara katılmayı planlıyorsunuz? Bu sorulara cevap vererek kendiniz için bir vizyon oluşturun.
2) Uygun bir antrenman programı seçin veya hazırlayın. Powerlifting antrenmanları genellikle haftada 3-5 gün arasında değişir ve her gün farklı bir ana harekete odaklanır. Antrenman programınızın yoğunluğu, hacmi ve sıklığı sizin seviyenize, hedeflerinize ve iyileşme kapasitenize göre ayarlanmalıdır. Antrenman programınızda ayrıca yardımcı hareketler, mobilite çalışmaları ve kardiyovasküler egzersizlere de yer vermelisiniz.
3) Beslenmenize dikkat edin. Powerlifting yaparken güçlü olmak için yeterli kalori almanız gerektir. Kalori alımınızın %40-50’sini karbonhidratlardan, %25-35’ini proteinlerden ve %20-30’unu yağlardan sağlamalısınız. Ayrıca vitamin, mineral ve su ihtiyacınızı da karşılamalısınız.
4) Dinlenmeyi ihmal etmeyin. Powerlifting antrenmanları vücudunuzu oldukça yorar ve zorlar. Bu nedenle antrenman aralarında dinlenmek, uyumak ve stresi azaltmak çok önemlidir. Dinlenme sürecinde kaslarınız onarılır ve güçlenir.
5) Tekniğinizi geliştirin. Powerlifting yaparken en önemli faktör tekniktir. Teknik olarak doğru kaldırma yapmak hem performansınızı arttırır hem de sakatlık riskini azaltır. Tekniğinizdeki hataları düzeltmek için profesyonel bir koçtan yardım alabilir veya videolarınızı çekip analiz edebilirsiniz.
6) Motivasyonunuzu koruyun. Powerlifting yaparken zaman zaman zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Plateau dediğimiz ilerlemenizin durduğu noktalar olabilir veya sakatlanabilirsiniz. Bu durumlarda motivasyonunuzu kaybetmemeye çalışın. Kendiniz için küçük hedefler belirleyin ve bunları gerçekleştirdikçe ödüllendirin.
7) Toplulukla bağlantılı kalın. Powerlifting yaparken diğer powerlifterlarla iletişim halinde olmak size çok fayda sağlayacaktır. Onlardan tavsiye alabilir, tecrübe paylaşabilir veya rekabet edebilirsiniz. Ayrıca powerlifting kulüplerine veya derneklerine üye olabilir veya sosyal medya platformlarında powerlifting ile ilgili gruplara katılabilirsiniz.
Powerlifting’e Başlamak İçin Ne Yapmalı? Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Powerlifting, üç temel kaldırma hareketi olan bench press, squat ve deadlift’ten oluşan bir spor dalıdır. Powerlifting, vücut geliştirmeden farklı olarak kas kütlesi değil, güç ve performans odaklıdır. Powerlifting yapmak isteyenlerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendilerini hazırlamaları gerekir.
Powerlifting’e başlamak için öncelikle şu adımları izlemek faydalı olacaktır:
1) Kendi ilgi, yetenek ve hedeflerinizi belirleyin. Powerlifting yapmak istemenizin sebebi nedir? Hangi hareketlerde ne kadar kaldırmak istiyorsunuz? Hangi yarışmalara katılmayı planlıyorsunuz? Bu sorulara cevap vererek kendiniz için bir vizyon oluşturun.
2) Uygun bir antrenman programı seçin veya hazırlayın. Powerlifting antrenmanları genellikle haftada 3-5 gün arasında değişir ve her gün farklı bir ana harekete odaklanır. Antrenman programınızın yoğunluğu, hacmi ve sıklığı sizin seviyenize, hedeflerinize ve iyileşme kapasitenize göre ayarlanmalıdır. Antrenman programınızda ayrıca yardımcı hareketler, mobilite çalışmaları ve kardiyovasküler egzersizlere de yer vermelisiniz.
3) Beslenmenize dikkat edin. Powerlifting yaparken güçlü olmak için yeterli kalori almanız gerektir. Kalori alımınızın %40-50’sini karbonhidratlardan, %25-35’ini proteinlerden ve %20-30’unu yağlardan sağlamalısınız. Ayrıca vitamin, mineral ve su ihtiyacınızı da karşılamalısınız.
4) Dinlenmeyi ihmal etmeyin. Powerlifting antrenmanları vücudunuzu oldukça yorar ve zorlar. Bu nedenle antrenman aralarında dinlenmek, uyumak ve stresi azaltmak çok önemlidir. Dinlenme sürecinde kaslarınız onarılır ve güçlenir.
5) Tekniğinizi geliştirin. Powerlifting yaparken en önemli faktör tekniktir. Teknik olarak doğru kaldırma yapmak hem performansınızı arttırır hem de sakatlık riskini azaltır. Tekniğinizdeki hataları düzeltmek için profesyonel bir koçtan yardım alabilir veya videolarınızı çekip analiz edebilirsiniz.
6) Motivasyonunuzu koruyun. Powerlifting yaparken zaman zaman zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Plateau dediğimiz ilerlemenizin durduğu noktalar olabilir veya sakatlanabilirsiniz. Bu durumlarda motivasyonunuzu kaybetmemeye çalışın. Kendiniz için küçük hedefler belirleyin ve bunları gerçekleştirdikçe ödüllendirin.
7) Toplulukla bağlantılı kalın. Powerlifting yaparken diğer powerlifterlarla iletişim halinde olmak size çok fayda sağlayacaktır. Onlardan tavsiye alabilir, tecrübe paylaşabilir veya rekabet edebilirsiniz. Ayrıca powerlifting kulüplerine veya derneklerine üye olabilir veya sosyal medya platformlarında powerlifting ile ilgili gruplara katılabilirsiniz.
Powerlifting Beslenmesinin Temel Prensipleri
1- Kalori alımını ayarlamak: Powerlifting yapan bir sporcunun kalori ihtiyacı, vücut ağırlığı, yağ oranı, aktivite seviyesi ve hedef sikletine göre değişir. Genel olarak kilo almak isteyenler fazla, kilo vermek isteyenler az kalori almalıdır. Günlük kalori ihtiyacınızı hesaplamak için çeşitli formüller veya online hesaplayıcılar kullanabilirsiniz.
2- Protein alımını arttırmak: Protein, kasların yapı taşıdır ve powerlifting yapan bir sporcunun protein ihtiyacı normalden daha fazladır. Kas kütlesi kazanmak ve korumak için günde vücut ağırlığının 1.6-2 gramı kadar protein almak önerilir. Protein kaynakları olarak et, yumurta, süt ürünleri, baklagiller, tohumlar ve protein tozu gibi besinleri tercih edebilirsiniz.
3- Karbonhidrat alımını dengelemek: Karbonhidratlar, enerji veren besinlerdir ve powerlifting antrenmanları için gerekli olan glikojeni sağlarlar. Karbonhidrat alımı da hedef siklete göre ayarlanmalıdır. Kilo almak isteyenler daha fazla, kilo vermek isteyenler daha az karbonhidrat tüketmelidir. Karbonhidrat kaynakları olarak tam tahıl ürünleri, meyve, sebze ve baklagiller gibi kompleks karbonhidratları seçmek daha sağlıklıdır.
4- Yağ alımını sınırlamak: Yağlar da önemli bir enerji kaynağıdır ve hormon üretimine katkıda bulunurlar. Ancak yağlar çok kalorili olduğu için fazla tüketilmemelidir. Günlük kalorinin %20-30’u kadar yağ alınması yeterlidir. Yağ kaynakları olarak zeytinyağı, fındık yağı, balık yağı gibi doymamış yağ asitleri içeren besinleri tercih etmek daha faydalıdır.
5- Vitamin ve mineral alımına dikkat etmek: Vitamin ve mineraller de powerlifting performansına etki ederler. Özellikle demir, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller kas fonksiyonu için gereklidir. Vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek önemlidir.
6- Su içmeyi ihmal etmemek: Su vücudun en temel bileşenidir ve powerlifting yapan bir sporcunun su ihtiyacı normalden daha fazladır. Su hem kasların çalışmasına hem de vücut ısısının düzenlenmesine yardımcı olur. Günde en az 2-3 litre su içmek gereklidir.
-
The New Deal
Roosevelt’in New Deal programı, 1933-1939 yılları arasında ABD’de ekonomik krize yanıt olarak yürürlüğe konulan bir dizi politika ve programlardan oluşan bir paketti. Bu programlar, devletin aktif bir şekilde ekonomik hayata müdahalesini öngören bir politika olarak kabul edildi. Bu programların amacı, ekonomiyi canlandırmak, işsizliği azaltmak, üretimi artırmak, sosyal güvenliği artırmak ve genel olarak ülke ekonomisini güçlendirmekti.
New Deal programı, büyük ölçüde kamu yatırımlarını içeriyordu. Bu yatırımlar, altyapı projeleri, tarım reformları, bankacılık ve finans reformları, kamu hizmetleri ve işsizlik sigortası programları gibi alanlara yönelikti. Bu programların birçoğu, federal hükümetin ekonomiye müdahale etme gücünü artıran yasal düzenlemeleri içeriyordu.
New Deal programı kapsamında uygulanan bazı reformlar şunlardır:
- Civilian Conservation Corps (CCC): Genç işsiz erkeklerin işsizlik dönemlerinde çalıştığı bir programdır. Bu program kapsamında, genç işsizler, ulusal parklarda, ormanlarda ve diğer kamu alanlarında çalışarak ücret kazanmışlardır.
- Agricultural Adjustment Act (AAA): Tarım sektörünün krizden çıkması için alınan bir dizi önlem arasında, üreticilere ürünlerini azaltmaları karşılığında ödemeler yapılması ve tarım ürünleri fiyatlarını yükseltmek için üretimin azaltılması yer alıyordu.
- National Industrial Recovery Act (NIRA): Sanayi sektörünü düzenlemek amacıyla hazırlanan bir yasadır. Bu yasa, işverenlerin ve sendikaların işçi ücretleri, çalışma saatleri ve çalışma koşulları konusunda birlikte anlaşmalarını öngörmüştür.
- Works Progress Administration (WPA): İşsizliği azaltmak ve kamu çalışmaları yapmak amacıyla oluşturulmuş bir programdır. Bu program kapsamında, kamu binaları, yollar, köprüler ve parklar gibi birçok alanda işler sağlanmıştır.
- Social Security Act: Yaşlılar, engelliler ve işsizlere yardım etmek için oluşturulan bir programdır. Bu program, Sosyal Güvenlik adıyla bilinir ve hala ABD’de varlığını sürdürmektedir.
New Deal programına ihtiyaç duyulmasının nedeni, Büyük Buhran olarak bilinen 1929 ekonomik krizinin ABD ekonomisinde yıkıcı etkileri olmuştu. Ekonomik faaliyetlerin çökmesi, işsizlik oranlarının artması ve üretimin durması, halk arasında ciddi bir ekonomik krize yol açmıştı. New Deal programı, bu krize yanıt olarak tasarlanmıştı ve ekonomiyi canlandırmak için hükümetin müdahalesini gerektiriyordu.
Programın ülkemize uygulanıp uygalanamayacağını düşündüm fakat günümüz Türkiye’sine New Deal programının doğrudan uyarlanması mümkün değil, çünkü Türkiye’nin ekonomik koşulları, ABD’ninkinden oldukça farklıdır. Bununla birlikte, Türkiye’de de benzer ekonomik sorunlar vardır ve bu sorunlarla mücadele etmek için benzer politika ve programlar uygulanabilir. Bu politikalar, işsizliği azaltmak, küçük işletmeleri desteklemek, altyapı projelerine yatırım yapmak, sürdürülebilir enerji politikalarını benimsemek ve sosyal güvenliği artırmak gibi alanlara odaklanabilir.
Sonuç olarak, Roosevelt’in New Deal programı, ABD ekonomik krizine yanıt olarak tasarlanmış bir dizi politika ve programlardan oluşuyordu. Bu programlar, ekonomiyi canlandırmak, işsizliği azaltmak ve genel olarak ülke ekonomisini güçlendirmek için tasarlanmıştı. Benzer ekonomik sorunlarla mücadele etmek için günümüz Türkiye’sine benzer politika ve programlar uygulanabilir.
-
Sanal Özel Ağ (VPN)
VPN, sanal özel ağın kısaltmasıdır ve internet bağlantınızı güvenli ve özel hale getiren bir teknolojidir. Bir VPN kullanarak, internet trafiğiniz şifrelenir ve IP adresiniz gizlenir, böylece internet aktiviteleriniz izlenemez ve takip edilemez.
VPN’nin birçok farklı kullanımı vardır. Örneğin, iş yerinde uzaktan çalışırken veya kahve dükkanı gibi açık bir Wi-Fi ağına bağlandığınızda, VPN kullanarak verilerinizin güvenliği sağlayabilirsiniz. Ayrıca, bölgesel kısıtlamalardan kurtulmak, sansürlenmiş web sitelerine erişmek veya internet sansüründen kaçınmak için de kullanabilirsiniz.
2023 yılında en popüler VPN hizmetleri, ExpressVPN, NordVPN, CyberGhost VPN, Private Internet Access ve Surfshark gibi markalardır. Bu hizmetler, yüksek hız, güvenlik, kullanım kolaylığı ve müşteri desteği gibi faktörlerde en iyi puanları almıştır.
Ancak, en güvenli VPN hizmeti, hangi hizmetin en güvenli olduğuna bağlı olarak değişebilir. Bir VPN hizmetinin güvenliği, şifreleme protokolleri, veri kayıt politikaları, sunucu konumları ve güvenlik özellikleri gibi birçok faktöre bağlıdır. Örneğin, NordVPN, güçlü şifreleme, sıfır kayıt politikası ve Double VPN gibi özellikler sunar, ancak daha yüksek fiyatlarla gelir. Diğer taraftan, Private Internet Access daha uygun bir fiyata sahip olsa da, benzer güvenlik özelliklerine sahip değildir.
Genel olarak, VPN hizmetlerini seçerken, güvenlik özellikleri, hız, sunucu konumları ve fiyat gibi faktörleri dikkate almalısınız. Ayrıca, VPN hizmetlerinin tam olarak ne tür verileri kaydettiklerini ve verilerin nerede saklandığını da öğrenmelisiniz. Bu bilgileri sağlayan VPN hizmetleri genellikle daha güvenlidir.
VPN, birçok farklı cihaza uygulanabilir. Bu cihazlar arasında:
- Bilgisayarlar: Windows, Mac, Linux işletim sistemlerindeki masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar VPN kullanabilir.
- Mobil cihazlar: Akıllı telefonlar ve tabletlerdeki iOS, Android ve diğer işletim sistemleri VPN kullanabilir.
- Oyun konsolları: PlayStation, Xbox gibi oyun konsolları VPN kullanabilir.
- Akıllı TV’ler: Samsung, LG ve diğer markaların akıllı televizyonları VPN kullanabilir.
- Tarayıcılar: Google Chrome, Mozilla Firefox, Safari ve diğer tarayıcılar, VPN eklentileri ile kullanılabilir.
- Router’lar: Bazı router’lar VPN özelliği ile donatılmıştır veya üçüncü taraf uygulamalarla VPN bağlantısı kurulabilir.
VPN’nin uygulanabileceği cihazlar bu listeye dahil değilse bile, çoğu cihazda bir VPN uygulaması kullanılabilir. VPN hizmeti sunan birçok şirket, birçok cihaz için uygun olan özel VPN uygulamaları sunar. Bu uygulamalar, cihazların internet trafiğini şifreler ve anonim hale getirir.
Sonuç olarak, VPN, internet aktivitelerinizi güvence altına almak ve özgürlüğünüzü korumak için harika bir araçtır. Ancak, en güvenli VPN hizmetini seçerken dikkatli olmanız ve seçtiğiniz hizmetin güvenliğini araştırmanız önemlidir.
-
Çanakkale Zaferi’mizden
- Çanakkale Savaşı’nda 500 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu sayının yaklaşık 250 bini Türk askeri ve sivil, 250 bini de İtilaf Devletleri askeri ve sivildir.
- Çanakkale Savaşı’nda Türk tarafının en büyük destekçisi Almanya idi. Almanya, Türkiye’ye silah, mühimmat, subay ve danışman gönderdi. Ayrıca Alman denizaltıları da İtilaf Devletleri’nin gemilerine saldırdı.
- Çanakkale Savaşı’nda düşman tarafından en çok korkulan silah Nusrat mayın gemisiydi. Nusrat mayın gemisi, 8 Mart 1915’te Erenköy Koyu’na 26 mayın döşedi. Bu mayınlar İtilaf Devletleri’nin üç zırhlısını batırdı ve birini de ağır hasar verdi.
- Çanakkale Savaşı’nda Türk tarafının en büyük kahramanlarından biri Seyit Onbaşı idi. Seyit Onbaşı, Mecidiye Tabyası’nda çalışırken düşman ateşiyle kaldırma mekanizması bozulan topun mermisini (276 kg) sırtlayarak topa yerleştirdi ve ateşledi. Bu atışla İngiliz zırhlısı Ocean batırıldı.
- Çanakkale Savaşı’nda dünyaca ünlü bir lider de savaştı: Mustafa Kemal Atatürk. O zamanlar yarbay olan Atatürk, Anafartalar Grup Komutanlığı yaptı ve Conkbayırı’nda düşmana karşı büyük bir direniş gösterdi. Atatürk’ün “Size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” sözü tarihe geçti. (tam olarak: “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir”
(25 Nisan 1915 Conkbayırı)) - Çanakkale’de Şehitlerimiz için yapılan ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANITI Boğaz’a giriş ve çıkış yapan Harp Gemileri Toka ve Arya Sancak saatleri arasında personel geminin güvertesinde çimariva yerlerine geçerek köprü üstünden verilen kumanda ile 1 numaralı üniformalarını giyerek selamlama yapılır. Gemilerimiz tarafından adet haline getirilen geçmişe bir saygıdır.
- Çanakkale Savaşı sürecinde bir metrekareye yaklaşık 6000 mermi düşmüştür. Ayrıca bu oran dünya savaş tarihinin en yüksek oranıdır.
- Reşit Paşa Vapuru’nda Çanakkale Savaşı’na katılan ilk Türk hemşire Safiye Hüseyin’dir.
- “Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir” yazısı Kurtuluş Savaşı için yazılmasına rağmen, Çanakkale Savaşı ile özdeşleştirilmiştir.
Onlar mukaddes vatan toprakları için canlarını seve seve vermişler, Çanakkale Savaşları’nın kaderini değiştirmişlerdir. Burada geçen her saniye, kullanılan her an, ölen her nefer, Türk vatan ve milletinin mukadderatını çizmiştir. Kara savaşlarına katılan ilk birlik olan 57. Alay, vatan sevgisinin ne olduğunu insanlığa göstermiştir. Bu kahraman Alayı hayranlık, minnet ve rahmetle anıyorum.
M.K.ATATÜRKÇanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.
M.K.ATATÜRKBenimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım.
3 Mayıs 1915 Arıburnu – M.K. ATATÜRKBu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
Çanakkale’de ölen düşman askerlerinin ailelerine hitaben, Atatürk’ün söyledikleri -
Haftasonu gezisi; Rahmi Koç Müzesi (ANKARA)
2005 yılında ziyarete açılan ve Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında yer alan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi iki ana bölümden oluşmaktadır: Çengelhan ve Safranhan.
Çengelhan
Kanunî Sultan Süleyman döneminde1522–1523 yıllarında yaptırılmıştır. Hanın Mihrimah Sultan’ın eşi Damat Rüstem Paşa’nın vakfına bağlı olduğu bilinmektedir. Beş yüz yıla yakın bir süre önce inşa edilmesine rağmen günümüze kadar ayakta kalabilen Çengelhan, Ankara’nın hanlar bölgesinde özgünlüğünü bugüne kadar koruyabilen ender yapılardandır. Han, Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısının karşısında, eskiden At Pazarı olarak anılan mevkide, bedestenlerin yakınında konumlanmıştır.
Dönemin en büyük dört hanından biri olan Çengelhan, çok sayıda oda ve ‘develik’ kısmı ile hizmet vermiştir. Han, 20. yüzyılın sonlarında terk edilmeden önce, tiftik, yapağı ve ham deri toptan satışlarının yapıldığı bir tabakhane ve yün deposu olarak kullanılmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlı mimari yapısıyla klasik Osmanlı kent içi hanlarının güzel bir örneğini oluşturan Çengelhan’ın ortasında üstü açık bir avlu vardır. Etrafı tonoz örtülü revakla çevrili avlunun ortasındaki tek katlı dikdörtgen yapı, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un iş yaşantısına başladığı yıllarda kullandığı bir dükkâna da ev sahipliği yapmıştır.
Çengelhan, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden kiralanmış, restorasyon çalışmalarına, Çengelhan Otelcilik Turizm, Organizasyon, İnşaat ve Restorasyon A.Ş. tarafından 2003 yılında başlanmıştır. 2005 yılına kadar süren restorasyon çalışmasında han, aslına sadık kalınarak sağlamlaştırılmış, avlunun üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alınmıştır. Çengelhan, Nisan 2005’te Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na bağlı bir müze olarak ziyarete açılmıştır. (sayfadan)
Safranhan
Safranhan’ın 1511 yılında yaptırıldığı ve tipik bir Anadolu kervansarayı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ankara’da sof ticaretinin bitmesinden sonra önemini yitiren Safranhan Osmanlı Devleti’nin son dönemleri ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında cezaevi olarak kullanılmıştır. Sonraki yıllarda ise genellikle depo olarak işlev gören han, 2012 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınmış aynı yıl restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. 2016 yılına kadar süren restorasyon çalışmalarında han aslına sadık kalınarak restore edilmiş, müzenin uzantısı olarak ziyarete açılmıştır.(sayfadan)
Koleksiyonlar
- Atatürk ve Ankara Ulu önderimizin kıymetli eşyaları
- Rahmi M. Koç Galerisi Madalyalar, plaketler ve tüm hediyeler
- Mustafa V. Koç Galerisi Mustafa V. Koç’a dair her şey
- Karayolu Ulaşımı 1800’lerden günümüze yolculuk
- Raylı Ulaşım Demir yolu ulaşımının gelişimi
- Denizcilik Ulaşımın denizdeki değişimi
- Havacılık Havada süzülenlerin tarihi
- Esnaf Sokağı Esnaf kollarının canlandırmaları
- Makineler Buharlı ve dizel motorlar
- İletişim En eski haberleşme araçları
- Bilimsel Aletler Bilimin tarihindeki koleksiyonlar
- Bebek Evleri 19.-21. yüzyıl arasındaki ev modellemeleri
- Amerikan KoleksiyonuAmerika üretimi objeler
- Tarım Geçmiş zamanda tarım
- Tıp&Eczacılık Tıbbın gelişim süreci
- Matbaacılık Eski basım teknikleri
- Oyuncaklar Tarihin en eski oyuncakları
- Günlük Yaşam Hayata dair günlük eşyalar
-
Dokuz Dünya Devi ( Kitap / Amy Webb )
Bilgisayar bilimlerinin ve buna paralel olarak silikon vadisindeki devlerin kronolojileri, YZ’nin kavramdan gerçeğe dönüşmesinin adım adım ilerleyişini bu kitapta bulabilirsiniz. YZ nin geleceğine dair iyi ve kötü senaryolar, tahminler de bu kitapta.
YZ kabilelerinin faşist tutumuna çok fazla değiniyor, istatistiklerle de bunu ispat ediyor, aksini söyleyen olmuş mudur bilmiyorum.
Çin ve ABD’nin YZ’yi farklı güdümlerde oluşturma faaliyetleri, ticari ve kamusal fikirlerine bakış, bizi bekleyen tehlikeler ve olumlu yönler.
Yazarın geleceğin YZ Merkezi’ni Kanada’da gösterme çabasının saçmalığı haricinde (üstelik isim de vererek anlamsız bir şekilde) okunması gereken başlıklar içerikler mevcut. Geleceğin senaryoları kısmı yani yazarın kendinden kattıkları çok anlam ifade etmedi.
Kitaptan alıntılar
Shannon(Claude) bilgisayarların iki katmanı olduğunu fark etmişti: fiziksel katman(kap) ve mantıksal katman(kod).
Bizler de kap (bedenlerimiz), program (otonom hücre fonksiyonları) ve veriden (DNA’mız ve onunla uyumlu doğrudan ve dolaylı duyusal bilgiler) ibarettik.
Kabileler genellikle kurallara ve ritüellere uyar, bu yüzden yapay zekâ kabileleri için gerekli başlangıç şartlarını inceleyelim. İlk şart sıkı bir üniversite eğitimi.
Yapy zeka kabileleri kadınların ve bazı azınlıkların dışlandığı, düz ve yavan bir kültürü aşılıyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu, yapay zeka ile ilgili bir dizi projeye ve teknolojiye büyük yatırımlar yaparken ordunun araştırma enstitüleri de Çin savunma endüstrisi ile ortak çalışıyor.
Çin yapay zekayı itaatkar bir nüfus yaratmak için kullanıyor.
Yapay zeka destekli çok yönlü mikrofonlar ve akıllı kameralar artık Şangay otoyollarını ve sokaklarını kaydediyor. Aşırı derecede korna çalan sürücülere Tencent’in WeChat aracılığıyla otomatik olarak ceza kesilirken adları, fotoğrafları ve ulısal kimlik kartı numaraları yakındaki LED reklam panolarında ifşa ediliyor.
Amerika Birleşik Devletlerinde YZ üç efendiye hizmet ediyor: Amerikan Yönetimi, Wall Street ve Silikon Vadisi.
Avrupa kökenlilerin yaklaşık %15’i kıvırcık saçlı. Buna Afrika kökenli nüfusu ekleyin. Demek ki ABD nüfusu’nun yaklaşık dörtte biri saçını kestirirken zorluk çekiyor; çünkü gerekli tüm araç gereçler düz saçlı insanlar tarafından tasarlanmış ve empati, kapsayıcılık gibi değerler es geçilmiş.
1968 yılında, bilgisayar programcısı ve lisede matematik be fizik öğretmeni olan Melvin Conway, sistemlerin onları tasarlayan insanları ve bu insanların değerlerini yansıtma eğiliminde olduğunu gözlemledi.
Sonuç olarak beyaz sanıkların yanlış bir şekilde düşük riskli olarak etiketlenirken siyah sanıkların yine yanlış bir şekilde gelecekte suç işleme ihtimallerinin iki kat daha fazla olarak belirtildiğini fark ettiler. Algoritmalar içinde kodlanmış çok belirgin bir önyargı olduğunu ortaya çıkardılar.
Araştırmalarında yoğun bir şekilde nicel veriler kullanan profesyonel bir fütürist olarak, belli bir bilgi setiyle bir olayın sonucunu-örneğin bir seçimi-öngörebilmenin mümkün olduğunu söyleyebilirim.
Kişiye göre değişse de insan beyninin saniyede gerçekleştirebileceği en fazla işlem bir eksafloptur, yani saniyede kabaca bir milyar kere milyar(10’dan sonra 18 sıfır) işlem ve operasyon yapabilir.
Neler öğrendim?
- Bloom Taksonomisi
- Break Free / Amper
- Seikilos Yazıtı
- ELIZA
- Doctor Scenario
- DeepMind/WaveNet
- Google Brain/AutoML
- NASNet
- Winogard Şeması
- hızlı ilerle ve çok hata yap /fb
- çabuk ve çok hata yap
- Word2Vec
- DuerOS/Baidu
- ET City Brain
- Tencent/Xiaowei
- Project Maven
- Belt and Road Initiative
- Ayrımın altı derecesi
- Von Neumann darboğazı
- TrueNorth
- Deep Patient
- Kara Kutu Sorunu/ YZ nin karar alışında gözlemleme yetkinliği olmaması-insanlar için
- xiaoice /tay.ai
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.